Türkiye’nin En İyi İnternet Dizisi: Şahsiyet
Türkiye’nin En İyi İnternet Dizisi: Şahsiyet Agâh Beyoğlu, adliyede çalışan bir adli kâtip, adaletin işlemediği için vicdan azabı çeken bir adli kâtip, Alzheimer hastası bir adli kâtip, çektiği vicdan azabını unutacağı için üzülen emekli bir adli kâtip, adaletin işlemediğini düşünüp, adalet ve Şahsiyet için cinayet işleyen Alzheimer hastası emekli bir adli kâtip.

Bu tanımlar Şahsiyet dizisinin ana karakteri olan Agâh Bey’i ve dizinin konusunu özet olarak tanımlamaktadır. Fakat bu tanım dizi için şahsiyetsiz bir tanım olacaktır. Keza bu dizi ülkemizde yapılan en iyi internet dizisidir. Haluk Bilginer bu dizideki oyunculuğu ile Uluslar Arası Emmy Ödülleri’nde En İyi Erkek Oyuncu ödülünü kazanmıştır. Dizinin konusu ve başarısı hakkında yazının devamında ayrıntılı bir inceleme sizleri bekliyor.
Bir Şahsiyet Meselesi: Agâh Beyoğlu
Sayfa İçeriği
Dizinin ana karakteri bir gün evinde kedisinin ölüsünü bulur. Kedisini çok sevmesine rağmen öldürmüştür. Fakat bu cinayette kasıt yoktur. Agâh Bey kedisinin suyunu ve yemeğini koymayı unutmuştur. Doktora gittiğinde Alzheimer hastası olduğunu öğrenir.
Hastalık karakterde büyük bir hüzne sebep olur. Bu hüznün sebebi hasta olması değil, hastalığından kaynaklı yıllardır içinde yaşadığı acıyı unutacak olmasıdır. Karakter acı çekmekten zevk alan biri değildir. Onu hüzne sürükleyen, acıya sebep olan kişilerden bu acının hesabını sormadan acıyı unutacak olmasıdır.
Adli kâtip olarak çalışan karakter yıllardır bu acının kaynağını kurutmak ister, fakat her seferinde tetiği çekmekten vazgeçer. Artık bu durum onun için bir Şahsiyet meselesi olmuştur. Tüm hafızasını kaybetmeden önce şahsiyetini kazanmak için harekete geçer.
Şahsiyet İçin Delil Çalan Adli Kâtip
Acıyı kurutmak kolay olmayacaktır. Yaşı ilerlemiştir. Acının gözeleri de sarp kayalıktır. Gerekli ekipmana ihtiyacı vardır. Eski çalıştığı adli arşivi soyar. Zor bir soygun olmaz. Anahtar ile kapıyı açıp arşivde bulunan suç aletlerini yani silahları toplar ve arşivi ateşe verir.
Artık gerekli ekipmana sahiptir. Gözelere karşı savaş için hazırdır. Unutana kadar cinayet işleyecek, önce adaleti sağlayacak, sonrada unutacaktır.
Agâh Bey’i Hırsız Yapan Acı
Ana karakter yıllar önce küçük bir kasabanın adliyesinde çalışmıştır. Önceleri bu kasaba sessiz, kendi halinde ve yardım sever bir profil çizer. Fakat bir süre sonra iş yerinde arşive kaldırılması için bir dosya önüne gelir. Dosyanın konusuna yaşadığı yerden kaynaklı hâkimdir. Bir kız çocuğunun şüpheli ölümü hakkındadır. Fakat eline bu kız çocuğunun günlüğü geçtiğinde olayın çok farklı olduğunu anlar.
Yoksulu, zengini, polisi, adli çalışanı, öğrencisi, eş cinseli ile bütün bir kasaba bu kız çocuğuna tecavüz etmiştir. Pazarlayan kişi ise bir köylüdür. Kız çocuğu en sonunda kendini öldürür ve bu olay kasabının el birliği ile kapatılır.
Fakat Agah Bey’in vicdanında bu olay hiçbir zaman kapanmaz. Defalarca olayın muhataplarını öldürmek için plan yapar ama her seferinde vazgeçer. En sonunda bu olayı unutacağını öğrenir. Eğer o da unutursa olayın hesabını soracak kimse kalmayacaktır.
Ölen kız çocuğunun acısını unutamaz ve bu acıya karşı korkaklık edip sessiz kaldığı için kendini affedemez. Tüm bilinci yok olmadan Şahsiyetini geri kazanmak için tüm sorumluları öldürür.
Dizinin Senaryosu Nasıl Yazıldı?
Türk yapımı ilk seri katil dizisi olan ve bu denli toplumsal bir konu üzerinde dönen Şahsiyet Dizisi gerçek bir hikâyeden esinlenerek senaryo halini almıştır.
Yakın geçmiş zamanda 13 yaşındaki bir kız çocuğunun Mardin’de senaryodaki gibi bir olay başına gelmiştir. İki kadın 13 yaşındaki çocuğu dedesi ve babası yaşındaki 26 kişiye pazarlamıştır. Aralarında kamu görevlilerinin de olduğu bu kişiler tarafından defalarca tecavüz edilmiştir.
Olay ile ilgili gerekli davalar açılmış, sanıklar farklı cezalara çarptırılmış ve 26 kişi iyi hal indiriminden faydalanmıştır. Bu durum kamuoyunda tatmin edici bir ceza olarak görülmemiş ve uzunca bir süre eleştirilerek gündemdeki yerini korumuştur.
Senaryonun bu olayla ilgili olup olmadığına dair net bir açıklama bulunmamaktadır. Fakat dizinin ve olayın bu denli benzerlikleri olması izleyiciye, senaristin Mardin’de geçen olaydan esinlendiği izlenimini yaratmıştır.
Şahsiyet dizisinde işlenen ve Mardin’de yaşanan olay benzerlikler içerse de aynı değildir. Mardin’deki olayda tecavüz mağduru şikâyetçi olmuş ve dava sürecinde konu ile alakalı dönemin Adalet Bakanına mektup bile yazmıştır. Fakat hem yaşanmış hem de kurgulanmış olan iki olayda acı dolu, utanç verici ve şahsiyetsiz ögeler içermektedir.